24 Kasım 2015 Salı

Soba Çocuk Korama Paneli Çerçevesi Hakkında Merak Ettikleriniz Bu Yazımızda

Merhaba bu yazımızda gerçekten kullanışlı ve benzeri olmayan bir üründen bahsedeceğiz. Soba çocuk koruma paneli çerçevesi artık çocuklarımızı sıcak sobalardan korumak için hizmetimizde.

Soba Çocuk Koruma Paneli hafif olması, fazla yer kaplamaması ve demonte olması gibi birçok avantaja sahip. Soba Çocuk Koruma Paneli'nin dış yüzeyi ısıya dayanıklı elektrostatik boya ile boyanmış. Böylece herhangi bir şekilde ısıdan etkilenmesi söz konusu değil. Soba Çocuk Koruma Paneli hakkında en çok akla takılan konulardan birisi de ürünün sobadan gelen ısı sayesinde ısınıp ısınmadığı. Ürün koruma panelini meydana getiren özel preslenmiş sacın yapısı sayesinde hava sirkülasyonu ile çok az bir miktar ısınsa da diğer taraftan aynı anda soğumaktadır. Böylece küçük çocukların ya da bebeklerin dokunmasıyla meydana gelebilecek herhangi bir rahatsızlığa meydan vermemektedir. Ürün değişik soba boyaları ve kuzineler için standart olarak 3 tipte üretilmektedir. 


50x60xyükseklik  70cm,  ağırlık=4.00kg


60x60xyükseklik  70cm,  ağırlık=4.5kg


90x60xyükseklik  70cm,  ağırlık=5.00kg.dir. ( Bu model kuzineler için kullanılmaktadır)











Soba Çocuk Koruma Panelinin yukarıdaki ölçülerinden ilki sobanın önüne gelen kısmındaki panel genişliğini, ikincisi yan tarafındaki panel ölçüsü derinliği üçüncüsü ise panelin yüksekliğini belirtmektedir.

Soba Çocuk Koruma Paneli kargolama sırasında özel kutu ambalajında sevk edilmektedir.




Bir dahaki yazımızda görüşmek üzere. İyi günler...



23 Kasım 2015 Pazartesi

Isı Yalıtım Boyaları Hakkında Merak Ettikleriniz. Isı Yalıtım Boyası Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?



Merhaba bugünkü yazımızda son yıllarda Dünya'da ve Türkiye'de bina ve konutların yalıtımında adını sıkça duymaya başladığımız ısı yalıtım boyaları ve bu boyaların diğer yalıtım sistemlerine göre avantajları hakkında konuşacağız.

Isı yalıtım boyaları başka bir deyişle "reflekte boya ve kaplama malzemeleri" hakkında birçok doğru ve yanlış bilgi mevcut.Bu yazımızda bu konuları aydınlatmaya çalışacağız . 

Öncelikle şu soruyu cevaplayalım. Isı yalıtım boyaları enerji tasarrufu sağlar mı? Evet sağlar. Ama nasıl yapar bu işi? İnsanlarımızın yaptığı en büyük hata, bu tarz ürünlerin performansının değerlendirirken lambda değerini esas almalarıdır. Bu son derece yanıltıcı ve yanlış bir yaklaşımdır. Bir başka deyişle uzunluğu litre ile ölçmeye benzer. Sebebi ise reflekte ürünlerin performans değerleri BTU ve "R" (reflectivity) katsayılarıyla belirlenir. Lamda diye tabir edilen ısı iletkenlik katsayısı belirli bir kalınlığa sahip (mantolama, taşyünü vs...) malzemeler için kullanılmaktadır. Bu tür malzemeler kondüksiyon yoluyla gerçekleşen ısı transferini durdurmak için tasarlanmıştır. Radyan (hava yoluyla yayılan - güneş ışınları gibi) ısıya karşı ise hiçbir etki gösterememektedir. 

Bununla birlikte, hava yoluyla yayılan ısının (ışınlar) yalıtılması içinse kalın malzemeden ziyade nitelikli malzemelere ihtiyaç vardır. Kalınlığı olan malzemeleri, binaya hiç bir reflekte katman uygulanmadığı takdirde son çare olarak devreye giren malzemelerdir. Kısaca güneşin en baştan elimine edilebilecek ışınlarına karşı hiç bir şey yapmamaktadır.

Örnek verecek olursak arabaların ön camına koyulan aluminyum koruyucular veya yazın kullandığımız güneş kremleri güneş enerjisini kırmak veya elimine etmek için malzemenin kalınlığından ziyade niteliğinin daha önemli olduğunu kanıtlamaktadır. 

İlave olarak, her malzeme reflekte ısı yalıtımında tabi ki kullanılmaz. Özellikle Türkiye´de üretim yapan ve ürünlerinin içeriğini dahi açıklayamayan bir çok firma bulunmaktadır. Bu firmalar kulaktan dolma bilgilerle, tüccar usulü iş yapmakta fakat ürünlerinin çalışma prensibi açıklarken zorluk çekmektedir. 

Seramik teknolojisi çok köklü ve derin bir teknolojidir. Sadece benim bilgim dahilinde olan yaklaşık 14 farklı seramik bulunmaktadır. Bu malzemeler arasında otomobil frenlerinin üretiminde kullanılanda var son derece keskin seramik bıçakların üretimine kullanılanda da. 

Reflekte seramik ise tamamen ayrı bir bir konudur. Seramik mikroseramik küreciklerin yansıtıcı özelliğe sahip olması için mutlaka bir solüsyonla kaplı olması gerekmektedir. Bu solüsyon mikroseramik küreciklere aşırı parlaklık ve direnç kazandırmaktadır. Böylece seramik reçine ile (boya, astar veya kaplama malzemesi) karıştığında gözle görülemez yapıda fakat üzerine radyan ısı geldiğinde ise bu ısıyı geri yansıtacak yapıya girmektedir.İşte piyasadaki ürünlerin ısı yalıtımı dereceleri içlerinde kullanılan bu seramik küreciklerin kalitesine göre değişmektedir. Piyasada birçok ısı yalıtım boyası bulunmaktadır. 

Bunlardan en revaçta olanları bugünlerde adını ençok duyduğumuz Isonem ile Dry Fix  firmasının üretmiş olduğu ısı yalıtım boyalarıdır.( kaplamaları) . Piyasada ısı yalıtımlı boya ürettiğini idia eden firmaların hemen hemen hepsi ürünü "Nasa Teknolojisi ile Üretilen Boya" olarak pazarlamaktadır. 

Bu ürünlere genel olarak baktığımızda şöyle bir farklılık görülmektedir. Isonem firmasının üretmiş olduğu Isonem Thermal Paınt ürünü 18 Lt ambalajda satılmakta ve bu ürünler yaklaşık 18 m2 alan boyanabilmekte ya da yalıtılmaktadır. DryFix firmasının üretmiş olduğu Dryfix Thermal 100 ürünü de 18 Lt ambalajda satılmakta ve 18 m2 alan yapmaktadır.  Dryfix firmasının ürünü fiyat/fayda oranlarına baktığımızda oldukça avantajlıdır.

Isonem ve Dryfix firmaları arasındaki bir diğer farklılık ise ürün çeşitliliğinde göze çarpmaktadır.

Dryfix firması thermal uygulamalar için özel bir ısı yalıtım astarı olan Dryfix Thermal Primer ürününü tüketiciye sunarak bir farklılık yaratmaktadır.

Olmak üzere tavan, iç cephe ve dış cephe yüzeyleri için farklı ürünler kullanılmakta ve bu ürünlerin yüzeylere göre özellikleri modifiye edilmiş durumdadır. Isonem firmasında ise Thermal Paint ürününün 10 Lt lik ambalajının olması bir avantaj olarak firmaya yansımaktadır.

Peki bu ısı yalıtımlı boyalar nasıl ısı yalıtımı yapmaktadır. Şimdi biraz bu konuya değinelim.

Fizik kanunları gereği hava her zaman sıcak bölgeden soğuk bölgeye doğru hareket eder (yazın dış cepheden iç cepheye, kışınsa tam tersi şekilde) 

Tipik bir kış mevsiminde güneş ışınları hiç bir zaman bir evi tamamen ısıtacak açıda ve yoğunlukta yeryüzüne düşmez. Havaların soğuk olmasının temel nedenlerinden biri de budur.

Kışın asıl olarak yapılmak istenen, evin içerisindeki sıcak havanın dışarı kaçmasını önlemektir. Fakat bunun mantolama vs. malzemelerle çözülmesi neredeyse imkansızdır. Nedeni ise mantolamanın dış cepheye uygulanıyor olmasıdır. 

Kışın evinizi ısıtmak için kaloriferi açtığınızda ilk gerçekleşen duvarların ısıyı abzorbe etmeye başlamasıdır. Tipik bir betonarme yapıda bu çok yüksek derecede ısı kaybı demektir. Çünkü bu malzemelerinin ısıyı emebilme oranları çok yüksektir. Bu da kat sakinleri için enerji kaybı demektir.

Dış cepheden uygulanan yalıtım malzemelerinin devreye girmesi için önce bina duvarlarının ısıyı son kapasitelerine kadar emmesi daha sonrada dış cephedeki mantolama malzemesine iletmesi gerekmektedir. Buradaki asıl sorun ise bu malzemelerin ısıyı tekrardan iç cepheye veremiyor olmasıdır.

Kış aylarında yapılacak en iyi uygulama iç cephede uygulanacak reflekte ısı yalıtım boyalarıdır.Bu boyalar duvarın ya da tavanın üzerine uygulandığı için üzerine gelen ısıyı daha duvara nüfuz etmeden geri yansıtacak ve iç cephedeki sıcak havanın dışarıya kaçmasını önemli ölçüde engelleyecektir.

Isı yalıtım ürünleri reflektif ve batt (kütlesel) olmak üzere ayrılırlar. Taşyünü vs. malzemeler doğru kullanıldıkları alanlarda fayda sağlarlar, fakat bu fayda ancak bina duvarları ısıyı içerisine emdikten, yani o ısı kaybı yaşandıktan sonra sağlanır. 

Isıyı bir alanda tutmanın ilk yolu geldiği yöne doğru reflekte(yansıtmaktır) etmektir. Eğer bu yapılmamışsa o zaman kalın malzemelerle bu ısı duvara yakın bir alanda hapsedilmeye çalışılabilir (tas yünü gibi). 

Bilindiği gibi ısı transferi 3 şekilde gerçekleşir.

1. İletim (kondüksiyon). Isı bir cismin yüzeyine temas ettiğinde, cismin bünyesinde birbiriyle temasta olan moleküller vasıtası ile ısı transferi gerçekleşir. 

2. Işınım (Radyasyon). Isı ,elektromagnetik dalgalar vasıtasıyla iletilir (transfer). Önünde bazı maddeler bulunduğunda bir kısmı geçer bir kısmı abzorblanır (yansır). Örneğin; soba ısı radyasyon yoluyla önündeki cisme iletilir.

3.Taşınım (konveksiyon). Hareketli bir ortam varsa bu hareketlilikle ısı transferi olur.

Mantolama uygulaması öncelikle dışarıdaki soğuğu ve yazında sıcağı içeriye aynı zamanda içerideki ısıyı dışarıya iletimini engellemek amacıyla yapılır.

Yukarıdaki ısı transferlerinden binaların en fazla maruz kaldığı kondüksiyon ve radyasyon dur. 

Burada insanların gözden kaçırdığı konu, ısının ne tür olduğu, bu ısının binanın üzerine nasıl etki yaptığıdır.

Başka bir deyişle ateşte, güneşte sıcaklık yayar. Gel gelelim yangın yalıtımı ve ısı yalıtımı tamamen farklı konulardır. 

Piyasada mantolama dışarıdaki soğugu geçirmez diye bilinen genel bir belirsizlik vardır.Soğuğun yalıtılması diye bir konu zaten teknik olarak mümkün değildir. Fizik kanunları gereği her zaman sıcak hava hareket eder. Sizin kışın evinizin soğumasının sebebi evin içerisindeki sıcağın dışarı çıkmasıdır, dışarıdaki soğuğun içeri girmesi değil.

Bu sebeple, ısı kaynaktan çıktıktan sonra (daha radyan haldeyken - yani hava yoluyla yayılıyor iken) bunu durdurmak en mantıklı ve etkili çözümdür.

Fakat bu yapılamazsa, o zaman duvar yüzeylerinde biriken ısı dış cepheye kondüksiyon yoluyla iletilmeye (sızmaya) başlar. Bu aşamada da evin dış cephesindeki mantolama devreye girer ama bu işlem ısı bir kere duvarlar tarafından emilip kaybedildikten sonra olur. Yani sıcaklık evin içerisinden çıkar, duvarlar tarafından emilir ve tam dış cepheye sızacak iken mantolama buna karşı koyar. Fakat bunun dezavantajı şudur, o aşamada ısının dışarı çıkmasını engelleyen mantolama malzemesi bu sıcaklığı tekrar iç cepheye veremez. Sadece içerisinde hapsedebilir, bunun da kat sakinlerine bir faydası olmaz. 

Buna örnek olarak içinde binlerce su olan bir havuzun altından delik açıp oradan çıkan suya rağmen içeriye su dökmeye çalışmak gibidir.

İster reflektif ister kütlesel (batt) olsun hiç bir yalıtım ürünü 100% performans sağlamaz. Böyle bir teknoloji henüz halka sunulmamıştır. Halkımızın sürekli olarak düştüğü hata "ben bir ürün alayım bu ürün her şeyi yapsın" mantığıdır. O yüzden tüketiciler sürekli olarak para harcamakta fakat istedikleri sonuca bir türlü ulaşamamaktadır.

Doğru reflekte malzemeyi ( ısı yalıtımlı tavan boyası) tavanlarınıza uyguladığınızda, evin içerisindeki sıcaklığın cok büyük bir bölümünün yine tavanlardan kaçmasını engellemiş olursunuz. Bu ilk aşamada yapabileceğiniz en mantıklı uygulamadır.

Reflekte ( ısı yalıtım boyaları)  malzemelerle engellenemeyen ısı ise yine duvarlar tarafından emilecektir (bunun çaresi ne yazık ki yok) bu yansıtılamayan ısı önce duvarlar tarafından abzorbe edilecek daha sonra ise evin dış cephesine iletilecektir. İste bu aşamada sizin evinizde taşyünü veya mantolama varsa, ısı yalıtım boyasının  yansıtamadığı ısı kaybının atmosfere geçişini yavaşlatacak böylece ısı yalıtım boyasına yardımcı olacaktır. Yani malzemelerden bir tanesi ısı daha radyan haldeyken onu yansıtarak yalıtım yapacak, diğeri ise yansıtılamayan ısı konduksiyon yoluyla iletime geçtiğinde ona mümkün olduğunca karşı koyacaktır. Gel gelelim iki ürünün çalışması için birbirlerine ihtiyaçları yoktur. Bireysel olarak kullanıldıklarında da işe yararlar fakat ısı yalıtım boyaları( thermal paint) ısıyı kayıp yaşanmadan önce, kalın malzemeler ise iç cephedeki ısı duvarlar tarafından emildikten sonra işe yarar. Bu durumun artı ve eksilerini yukarıda belirttim. 

Geleneksel yöntemlerle içeriden izolasyon yapmak pahalı olmasının yanı sıra neredeyse imkansızdır. Bir binanın iç cephe duvarlarını ne mantolama ne de taşyünüyle kaplamanız mümkün olmaz. Hem sağlık açısından çok tehlikeli, hem odaların m2 sini azaltan hemde yakın zamanda problem çıkartma ihtimali çok yüksek olan bir uygulama olur. 

Evin içerisindeki eşyaların kondüksiyon etkisine bir sey yapmak mümkün değildir. Burada tek kontrol edilebilecek unsur duvar ve tavanlardır.

Isı yalıtım boyalarının yalıtım yüzdeleri tamamen kullanılan ham maddenin yansıtma oranı ile alakalıdır, ve bu gerçekten yüksek bir teknoloji gerektirir. Türkiye piyasasında son derece berbat kalitedeki ürünler dahi "%50 yalıtım yapıyor" ibaresiyle satılmaktadır. Böyle bir firma görürseniz arkanıza dahi bakmadan uzaklaşın. çünkü bu teknik olarak mümkün olmayan bir şeydir. 

Yansıtma prensipli ürünlerde (orjinal teknolojiden bahsediyorum) sağlanacak tasarruf %20 ile %38-40 arasında değişmektedir. Bu rakamlar, ürünlerin kullanım kolaylığı ve iç cephede başka bir alternatifin olmadığı düşünüldüğünde son derece tatminkar kalmaktadır. Bu rakamlar neye göre degişir derseniz, ürünün kaç komponent ve kaç kat uygulandığına göre değişmektedir.

Isı yalıtımlı boyalardan en fazla faydayı dört duvara ve tavana aynı anda uyguladığınız zaman alırsınız. Aksi takdirde uygulama yapılmayan duvar veya tavan daha yüksek bir ısı penetrasyonuna maruz kalacaktır.

Evet son olarakta İç cephede, kalın bir malzemeyi duvara uyguladığınız zaman su durumları göz önünde bulundurmanızda fayda var.

1. Uygulama yapılan duvar üzerinden odayı küçülüyorsunuz.

2. Hava solunan odada yüksek miktarda tutkal (veya başka bir kimyasal) kullanmak durumundasınız.

3. Her ne kadar üzerini duvar kağıdı ve boya ile kaplasanız dahi bu duvarların üzerine bir şey aşamassınız. 

4. Kaplanan plakanın zarar görmesi durumunda, oluşacak kötü görünüm için tamirat yapmak durumundasınız.

5. Her şeyden en önemlisi, evde bir yangın çıkması durumunda olacakları sanırım söylememe gerek yok. 

En yanmaz denilen malzemeye dahi ateş tutmayı deneyiniz. Bu malzemeler hem petrol bazlı olduğu için inanılmaz bir şekilde tutuşurlar, hemde yandıkça zehirli gaz salınımı yaparlar.



Evet yukarıda ısı yalıtım boyaları ile ilgili vermiş olduğum bilgiler umarım faydalı olmuştur. Bir dahaki yazıda görüşmek üzere.

























24 Ekim 2015 Cumartesi

Selülozik Tiner ve Sentetik Tiner Arasındaki Fark Nedir ? Tinerler Hakkında Detaylı Bilgiler Bu Yazımızda.


Hepimiz en azından birkaç kere boya yapmaya yeltenmişizdir. Boyalarda bildiğiniz gibi çeşit çeşit. Genel bir ayrım yapacak olursak boyalar, solventli ve solventsiz( su bazlı ) olmak üzere ikiye ayrılır. Solvensiz boyalar su ile solventliler ise solvent yani genelde tiner ile incelmektedir. Bugünkü yazımızda sizlere tiner çeşitleri hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Piyasada en çok karşımıza çıkacak olan sentetik ve selülozik tinerler hakkında bazı bilgiler aşağıda yer almakta. Sentetik ve selülozik tinerler dışında endüstriyel tiner ve epoxy( epoksi) tineri de piyasada sıkça kullanılan tinerler arasında yer almaktadır.

Sentetik Tiner: Sentetik bazlı boya ve vernikleri inceltmek için kullanılır.
Selülozik Tiner: Selülozik bazlı boya ve vernikleri inceltmek için kullanınır.

Selülozik tiner sentetiğe göre daha güçlü bir çözücü (solver)

Selülozik tiner plastik ve benzeri yüzeylere zarar verebilirken sentetik daha az tahriş edici

Selülozik tineri plastik kapta muhafaza etmeyin. Her ikiside metal veya cam kutularda muhafaza edilmeli.

Her ikiside boya artıklarını temizlemek için kullanılabilir.

Selülozik tiner daha uçudur ve geride yağ bırakmaz, sentetik tiner yağlı olduğu için boyanın kuruma süresini uzatır.

Her ikisi de doğrudan güneş ışığından korunmalıdır. Bu yüzden genellikle saydam olmayan veya yarı saydam kutularda gelir.

Selülozik tinerin yoğunluğu: (20°C’de) 0.854 gr/ml

Sentetik tinerin yoğunluğu: (20°C’de)  0.97 gr/ml

Sentetik tinerin kokusuz olanları da bulunabilir.

Her ikisi de cilt ile temas ettiğinde yanma yapar, bol su ve sabun ile yıkanmalıdır.

Temizlemek için bol su ve sabun ile yıkanmalıdır.

Her ikisi de iyi havalandırılan yerlerde saklanmalıdır

Selülozik tiner 38 santigrat derecede, sentetik tiner 42 santigrat derecede alevlenebilir.

Selülozik yapılı boyalar üzerine diğer tür boyalar uygulanabilir. Selülozik yapılı boyalar ise üzerine uygulandıkları diğer tür boyaları bozup çatlatırlar.

23 Ekim 2015 Cuma

Boya Hakkında Merak Ettikleriniz.


SU BAZLI BOYA NEDİR?

Su ile inceltilen boyalar su bazlı boyalardır.

SOLVENT BAZLI BOYA NEDİR?

Solvent ile inceltilen boyalar solvent bazlı boyalardır.Bunlara örnek verecek olursak sentetik( yağlı boyalar), selülozik boyalar, epoksi boyalar ve endüstriyel boyalardır.

SU BAZLI BOYA İLE SOLVENT BAZLI BOYA ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Solvent bazlı boya kalın bir film oluşturarak, duvarın nefes almasını asgariye indirir. Su bazlı boyada bu tam tersidir. Solvent bazlı boya daha parlak bir görünümde olup, boya sonrası kısa bir süre için, kullanılan yerde boya kokusu bırakır. Su bazlı boya kokusuzdur.

DOĞRU BOYA NASIL SEÇİLİR ?

Boyanacak yerin rengine daha kolay karar verebilmek için en az 1 m²'lik alana uygulama yapılmalıdır. Mekanın ışık durumu göz önünde bulundurulmalıdır. Günün hangi saatinde hangi koşullarda mekanda bulunulacağı da düşünülerek ona göre değerlendirme yapılmalıdır. Bazı renkler doğal ışık ve elektrik ışığı altında tamamen farklı görünür. Seçilen rengin mekandaki eşyalara uyum sağlaması için boyalı alanın etrafına özellikle tercih edilen eşyalar konulup düşünülmelidir. Boyanın uygulanacağı yüzeyin durumuna ve istenen dekoratif amaca göre metrekareye sarf edilen boyanın miktarını da hesaplayarak karar verilmelidir. Boyanın kullanım alanlarına ve amaçlarına göre çok değişik özelliklere sahip olması gerekir. İyi bir boyada bulunması gereken özellikler: Örtücü olmalı Boyanın uygulandığı yüzeyi kapatması, yüzeyi göstermemesidir. Boyanın iki katta yüzeyi kapatması beklenir. Boyanın kolay uygulanabilir olması, fırça ile uygulanırken, rahat bir uygulama ve sonuçta iyi bir yüzey görünümü etkisi bırakması beklenir Fiziksel Etkilere Dayanıklı olmalı Sürtünme, çizilme, silinmeye dayanıklılık Kimyasal Etkilere Dayanıklı olmalı Sabun, deterjan, kola, yağ, meşrubat v.s gibi maddelere dayanıklı olması gerekmektedir. Atmosferik ve Özel Şartlara Dayanıklı olmalı Yağmur, güneş ve diğer atmosferik koşullara dayanıklı olması gerekir. Tüm bu özellikleri barındırmasının yanında dekoratif bir görüntü vermelidir.

DUVARLARI BOYAMADAN ÖNCE NELER YAPILMALIDIR ?

Boyanın iyi sonuç vermesinde ön yüzey hazırlığı denen işlemler çok önemlidir. Kolay ve dayanıklı bir boyama için yüzeydeki eski boya ve kağıt kalıntıları çıkartılmalı, yüzey zımparalanıp oluşan tozlar silinmelidir. Kir ve lekeler deterjanlı su ile temizlenip bu kısımlar kurutulmalıdır. Küçük çatlak ve delikler uygun bir macun ile doldurulmalı ve ardından tüm yüzeye astar uygulaması yapılmalıdır. Astar kuruduktan sonra boya uygulamasına geçilebilir.

DUVARDA İLK BOYANMASI GEREKEN YER NERESİDİR ?

Duvarların birleşim yerleri ve kenarları parmak rulo ya da amaca uygun fırça ile boyanmalı, daha sonra büyük rulo ile geniş yüzeylere geçilmelidir. Eğer kenarlarda kestirme fırça kullanıldıysa, oluşan izler geniş rulo ile hafifçe taranarak yok edilebilir. Uygulamaların aynı yönde olması görüntüyü daha da güzelleştirir.

BOYAMADA KULLANILAN ALETLER NASIL TEMİZLENMELİDİR?

Su bazlı boyalar için kullanılan aletler su ile temizlenerek, solvent bazlı boyalar için kullanılan aletler solvent ile temizlenerek doğal olarak kuruması sağlanmalıdır. Metal yüzeyler, havada bulunan oksijen ile reaksiyona girerek belirli bir süre sonra yükseltgenme-indirgenme reaksiyonu sonucu korozyona uğrar. Paslanma olarak bilinen bu reaksiyon sonucu, boya filmi zamanla parçalanır. Bu nedenden dolayı metal yüzeylere mutlaka oksijen ile teması kesmek amaçlı, korozyonu engelleyen astarın 2 kat uygulanması gerekir. Daha sonra astarlı yüzeye son kat sentetik boya uygulanmalıdır. Galvaniz, alüminyum, bakır yüzeylerin boyanma işleminde sentetik boyama sistemi kullanılmaz, kullanıldığı takdirde yapışma sorunları ortaya çıkar.

FIRÇA, RULO NE ZAMAN KULLANILMALIDIR ?

Duvarlarda rulo ile çalışmak daha hızlı ve kolaydır. Duvarların kesişimlerinde, kapı, pencere vb ahşapların boyanmasında fırçaya her zaman ihtiyaç vardır. Genelleme olarak şunlar söylenebilir; su bazlı boyalar için sentetik fırçalar, yağlı boyalar için doğal kıllı fırçalar, pürüzlü ve dekoratif yüzeyler oluşturmak için uzun tüylü rulolar, düz yüzeyler için çok kısa tüylü rulolar kullanılabilir

UYGULAMA ALETLERİNİ TEKRAR KULLANABİLMEK İÇİN NE YAPILMALIDIR ?

Su bazlı boyalar için kullandığımız aletleri su ile temizleyerek, solvent bazlı boyalar için solvent ( tiner) ile temizleyerek doğal olarak kurumasını sağlamalıyız. Eğer herhangi bir ısıtıcı ile bu işlemleri yaparsak, aletleri kullanma şansımız kalmayacaktır.

ARTAN BOYALAR NASIL SAKLANIR ?

Elimizde kalan boyaların cinsine göre su bazlı ise suyu, solvent bazlı ise solventi az miktarda, kabın içindeki boyanın havayla temasını kesecek şekilde, ilave ederek uzun süre saklayabiliriz.

UYGULAMA YAPMAK İÇİN HAVA ŞARTLARI ÖNEMLİ MİDİR?

Özellikle açık alanlarda (dış cepheler vs.) yapılan uygulamalarda havanın +5ºC'den yüksek, yağışsız ve rüzgarsız olması gerekmektedir. Kapalı alanlarda ise ortamın durumu boyanın daha geç veya erken kurumasına neden olabilir.

BOYANIN YETERLİ OLUP OLMAYACAĞINA NASIL KARAR VERİLİR?

Ambalajlarda sarfiyat ile ilgili bilgiler mevcuttur. Ama sarfiyat yüzeyin durumuna göre değişebileceği için belli bir alan seçilerek kullanılan boya miktarı hesaplanır ve toplam sarfiyat miktarı bulunur.

BOYANIN TEKNİK ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Her boya cinsinin teknik özellikleri farklıdır. Bu yüzden ÜRÜNLER sayfamızdan, istediğiniz ürünün teknik özelliklerini görebilirsiniz.

ALDIĞIMIZ BOYALARIN ÜZERİNDE AYNI DOLUM (LİTRE) MİKTARLARI YAZMASINA RAĞMEN TARTTIĞIMIZDA FARKLI ÇIKIYOR. BU DA BİZİ YANILTIYOR. NEDEN?

Boya akışkan ve sıvı bir malzeme olduğu için ölçüm birimi litredir. Boyalarda önemli olan 1 litre boya ile boyanan alan miktarıdır. Ağırlık üzerinden yapılan hesaplamalar aynı cins boyanın farklı renklerinde de olmak üzere yanlış hesaplama yapmamıza, yanılgıya düşmemize sebep olur. Bunu sebebi de; her boya cinsinin ve renginin özgül ağırlığı farklıdır.

KARTELADAN RENK SEÇMENİN RİSKİ VAR MIDIR?

Kartela basımlarında, en hassas çalışmalar yapıldığı halde renk hiçbir zaman birebir aynı değildir. Bunun yanında basım sırasında oluşabilen hatalar, rengin sapmasına neden olmaktadır. Ayrıca matlık parlaklık değeri ve büyük alanda rengin göz tarafından algılanması farklıdır. Bu tip problemleri aşmak için, nihai seçim için kutu üstündeki bir damla boyaya bakılması daha doğru bir yaklaşımdır.

BOYA ÜZERİNDEKİ ISO 9000 VE TSE İBARELERİ NE ANLAMA GELMEKTEDİR?

ISO 9000 Belgesi, firmanın ürettiği ürünler için verdiği kalite ve hizmet standartlarının doğru olduğunu ve bunun sürekli asgari aynı standartlarda kalacağının garantisini vermektedir.TSE Belgesi, üretilen malın Türk Standartları Enstitüsü'nün belirlediği kalite standartlarına uygun olduğunun ve asgari bu standartları taşıdığının garantisini veren belgedir.

BOYALARI HANGİ ORANDA İNCELTİLMELİDİR?

Ambalajları üzerinde ve teknik bültenlerinde yazılı oranlara muhakkak uyulmalıdır. Her boyanın farklı inceltme oranları bulunmaktadır. İnceltme oranı kullanılacak uygulama aletinin özelliklerine göre de değişmektedir.Ayrıca inceltme oranı kullanılacak olan boyama aletine göre de değişmektedir. Boyayı belirtilen oranlardan fazla inceltirsek boyanın örtücülüğü ve uygulandığı yüzeye yapışma kabiliyeti azalır. Bu da boyanın yapması gereken koruma ve dekoratif işlevlerinin etkisini azaltır.

BOYALAR YANICI MIDIR?

Su bazlı boyalar yanıcı değildir. Solvent bazlı boyalar yanıcı ve parlayıcıdır.

KABARMA SORUNU NEDİR VE NASIL ÖNLENİR?

Boyaların kabarması genellikle; yüzey temizliğinin iyi yapılmadığı hallerde, rutubet ve nemli yüzeylerin üzerine uygulama yapıldığında veya uygun astarlar kullanılmadığında meydana gelir. Önleyebilmek için uygulama öncesinde yüzeyin her türlü kir, toz, yağ ve kabarmış eski boyalardan iyice temizlenerek uygulama yapılması sağlanmalıdır. Ayrıca rutubet ve nemli yüzeylere boya uygulamadan önce yüzeyin rutubet ve nem probleminin çözülmesi gerekir. Bu sorun çözülmeden boya uygulamasının iyi sonuç vermesi beklenemez.

YAPIŞMA PROBLEMİ NEDEN GELİŞİR?

Eğer sentetik, parlak ya da yarı mat bir boya yapılıyorsa ve yüzey eski boyalıysa; zımpara yapılıp zımpara tozları ortamdan temizlenmediği sürece bu sorun gerçekleşir. Parlak yüzeylere boyanın yapışma performansı düşük olur, mutlaka zımpara işlemi yapılmalıdır ve zımpara tozları ortamdan uzaklaştırılmalıdır.Eğer yeni boyanacak, alçılı ya da macunlu yüzeyse; ilk astarın ve ara astarın yeterince yapılmaması ve yüzeyde tozumanın devam etmesi, yine yapışma probleminin ana nedenidir. Bu tip uygulamalarda sorun genelde alçıdan itibaren kopma şeklinde kendini gösterir.Sorunuzu çözmek için yüzey için gereken ön hazırlık, zımpara ya da alçılı yüzeyse astarlama işlemi yapılıp, lejant bilgileri doğrultusunda tekrar boyama işlemi yapılır.

AHŞAPLARI KORUMANIN YOLU NEDİR?

Ahşap yüzeylerde ahşabın özsuyunun alınması ve emiciliğinin kesilmesi için, daha önceleri yaygın olarak kullanılan bezir yağı uygulaması artık bitmek üzeredir. Çünkü bezir yağı ahşabı doygun hale getirirken ahşabın nemli kalmasına neden olur. Nemli yüzeyler, mikroorganizmaların üremesini hızlandıran ortamlardır. Ahşapta da yüzeyin nemli olması tahta kurdu oluşumunu hızlandırır. Bu nedenden dolayı, bezir yağı uygulaması sakıncalıdır. Ahşabı koruma altına almak, tahta kurtlarının oluşumunu engellemek ve ahşabı doygun hale getirmek için PİNOSAN HAM TAHTA KORUYUCU ürününün kullanılması gerekmektedir. Pinosan ürünü yapısında bulunan, özel katkılar sayesinde tahta kurdu oluşumunu engellemekte ve ahşabın ömrünü uzatmaktadır.

METAL YÜZEYLERDE SAĞLIKLI BOYAMA NASIL YAPILIR?

Metal yüzeyler, havada bulunan oksijen ile reaksiyona girerek belirli bir süre sonra yükseltgenme- indirgenme reaksiyonu sonucu korozyona uğrar. Paslanma olarak bilinen bu reaksiyon sonucu, boya filmi zamanla parçalanır. Bu nedenden dolayı metal yüzeylere mutlaka Oksijen ile teması kesmek amaçlı, korozyonu engelleyen ANTİPAS astarın 2 kat uygulanması gerekir. Daha sonra antipaslı yüzeye son kat sentetik boya uygulanmalıdır. Galvaniz, Alüminyum, bakır yüzeylerin boyanma işleminde sentetik boyama sistemi kullanılmaz, kullanıldığı takdirde yapışma problemleri ortaya çıkar.

TAHTA YÜZEY NASIL BOYANMALIDIR ?

Tahtalar sıcaklık farklılıklarından dolayı genişleyip, daralabilir ve bu da boyaya zarar verir. Üstelik yerde olan tahta kaplamalar, üzerinde yoğun bir yürüme trafiği olacağı için, yıpranmaya çok meyillidir. Bu yüzden astarlama ve macunlama evreleri ayrı bir dikkat ve özenle yapılmalıdır

BOYADA GEÇ KURUMANIN NEDENİ NEDİR?

Boya yapılan yüzeyin, yağlı kirli ve nemli olması,ortamın yeterince havalandırılmaması, yeterli oksijenin ortamda bulunmaması,hava sıcaklığı ve nemin uygun koşullarda olmaması ve boya içine yanlış inceltici ( tiner) katılması ve kuruma dengesinin bozulması bu sorunu meydana getirir.Bu problem genellikle sentetik esaslı boyalarda rastlanan bir sorundur. Sentetik esaslı boyalar, oksidasyon ile kurur. Yapıda ki, solventin (tinerin) buharlaşması ve yapıya oksijenin girmesi için su bazlı boyalara göre daha uzun bir süreye ihtiyaç vardır. Bu nedenden dolayı, mutlaka lejant bilgileri doğrultusunda uygulama yapılmalıdır. Ayrıca sentetik boyalarda inceltici ( tiner) olarak kullanılan sentetik tiner yerine: neft, gaz yağı, selülozik tiner gibi çözücüler kullanılmamalıdır. Bu tip çözücüler, boyanın bağlayıcı yapısını bozup, geç kuruma probleminin yansıra daha birçok soruna neden olmaktadır. Geç kuruma sorunu yaşanan yüzeyde, tam kurumanın gerçekleşmesini bekleyip, bu sürede oluşan toz ve taneciklerin zımpara yapılarak ortamdan uzaklaştırılması ve üretici firmanın belirttiği koşullar dahilinde, tekrar boyanması gereklidir.

BOYADA AKMANIN NEDENİ NEDİR?

Boyayı yüzeye gereğinden fazla aktarmak,yüzeye aşırı yükleme yapmak,tam yayılımı sağlayamayıp, yüzeyde akıntı izleri bırakmak ve boyanın belirtilen ölçülerin dışında inceltilmesi boyada akmaya neden olur. Eğer uygulama aşamasında akma fark ediliyorsa, henüz dokunma kurumasına geçmeden gerekli müdahaleler yapılmalıdır. Ancak dokunma kurumasını yaptıysa, yüzey tam kurumasını yapıncaya kadar bu haliyle bırakılmalı daha sonra zımpara yapılıp, lejant bilgilerinde ki sarfiyat ve inceltme oranları dikkate alınarak tekrar boyanmalıdır.

ÖRTÜCÜLÜK PROBLEMİ NEDEN GELİŞİR?

Gerekli yüzey hazırlığının yapılmaması, yüzeye yeterli astar uygulanmaması,yüzeye yeterli boyanın aktarılamaması,boyanın aşırı inceltilmesi, sorunun ana nedenleridir.

BOYA YÜZEYİNDE OLUŞAN ÇATLAMA PROBLEMİNİN  NEDENİ NEDİR?

Plastik boyalarda görülen çatlama nedenleri boya yapılan alt yüzeyin eski ve çok gevşek yapıda olması, altta bulunan kireç ya da benzeri zayıf malzemenin tozuması,yüzeye astar yapılmadan son kat boyaya geçilmesi gibi nedenlerden meydana gelmektedir.Bu sorun yüzeyin sağlam zemine kadar kazınıp, gerekli macun tamiratları yapılıp daha sonra Dyobinder 1:7 oranında inceltilerek, ya da Üniversal binder inceltilmeden uygulanmasıyla çözülür. Astar uygulanmasından sonra sonkat boyama işlemine geçilmelidir. Sentetik yüzeylerde oluşan çatlama nedenleri macun uygulamasından sonra yapılan, yanlış astar kullanımı, astarın kalın uygulanması, İzolasyon malzemelerinin astar amaçlı kullanılması gibi nedenler sonucu yüzeyde camsı bir film tabakası oluşur.Bu tabaka üzerine yapılan boyada, belirli bir süre sonra kılcal çatlaklar ile sorun gelişmeye başlar. Daha sonra bu çatlaklar boyanın yüzeyden kopmasına kadar açılabilir. Ya da yanlış astar uygulaması, yüzeye yapılan ilk boyamada sorun olarak yansımaz, aradan zaman geçip yüzeye ikinci boya uygulaması yapıldığı takdirde, artan iç gerilim nedeniyle yine kılcal çatlama sorunu başlayabilir. Sorunlu yüzeyin tamamen temizlenmesi, camsı parlak yüzeyin zımparalanması ve gerekli macun tamiratlarının yapılmasından sonra yüzey tekrar boyanmalıdır.

BOYA YÜZEYİNDE OLUŞAN TANECİK PROBLEMİNİN NEDENİ NEDİR?

Uygulama yapılan ortamın tozlu ve pis olması, boyama işleminde kullanılan alet- edevatların temiz olmaması,boya içine renklendirmek ya da dolgu vermek amacıyla katılan farklı tanecik boyutunda renk pigmenti ya da toz grubu sorunun oluşmasındaki ana nedendir.bu sorunu önlemek için yüzey tam kurumasını yaptıktan sonra, zımpara yapılır. Daha sonra ortam ve kullanılan alet- edevatların temizliği sağlanarak yüzey tekrar boyanır.

FIRÇA İZİ NEDEN OLUŞUR?

Uygulama yapılan yüzeyin henüz, boya için hazır olmaması,düşük kaliteli sert fırça kullanımı,gereksiz yere fırçanın bastırılması,boyanın uygulama viskozitesinin (kıvamının) tam ayarlanamadığı durumlarda bu sorun gelişir.Problemi çözmek için yüzey tam kurumasını yaptıktan sonra, zımpara yapılır. Yüzey tekrar lejant bilgilerinde belirtildiği şekilde boyanır.

YENİ BOYANMIŞ DUVARLARDA LEKE VE KİRLER İÇİN NE YAPIMALI?

Yeni uygulanmış boyayı temizlemek için en az iki hafta (ancak dört hafta çok daha iyi) beklemek gereklidir. Yumuşak bir bez ya da sünger kullanılarak, hazırlanan sabunlu suyla duvarlar silinebilir. Fazla sulu temizleme yapılırsa akan sular duvarda iz bırakabilir. Ayrıca, eğer temizleme suyuna bir kimyasal madde karıştırılmışsa duvarın görünmeyen bir yerinde boyaya zarar verip vermediği kontrol edilmelidir.

DIŞ YÜZEYDE HANGİ RENKLER DAYANIKLIDIR?

İlk olarak, dış cephelerde kullanılan bütün boyalar zaman içinde solma yaparlar. Ancak bu solmanın miktarı renkten renge, boyadan boyaya değişir. Mavi ve yeşil gibi organik renkler, kahverengi ve sarı gibi inorganik renklere nazaran daha çabuk solma eğilimi gösterirler. Bunun yanında, yüksek kalitedeki akrilik lateks boyalar, çözücü bazlı boyalara oranla renklerini daha iyi muhafaza ederler. Bu arada dış cephe ve iç cephe boyalar arasındaki en büyük farklardan birisi, dış cephe boyalarının renklerini daha fazla koruyabiliyor olmasıdır.

DIŞ CEPHE BOYASI NASIL OLMALIDIR ?

%100 akrilik son katlar renk kaybını önleme ve esneklik açısından en iyi seçimdir. Ancak kusma yapan ahşap yüzeylerde, akrilik son katı uygulamadan önce yağ bazlı bir ön kat uygulanması çok önemlidir. Kusma yapmayacak yüzeylerde tamamen akrilik boyama sistemleri kullanılabilir.

16 Ekim 2015 Cuma

Menfez seçimi ve menfez seçerken dikkat edilmesi gereken noktalar bu yazımızda

Merhabalar 

Evimizde olabildiğince itina ile temiz ve hijyen olarak muhafaza etmeye çalıştığımız, sağlığımız açısından da buna en çok riayet ettiğimiz yerler banyo ve tuvalatlerimizdir. Evimizin bu kısımlarında hava sirkülasyonuna önem veririz .Bu mekanlarda kullanılan piyasadaki menfezleri hepimiz iyi bilir metal yada pvc olanıyla birşekilde tanışır ve bu mekanlara takarız. 

Menfezlerde aranılan özellikler,

1-Menfezin iyi hava sirkilasyonu yapması
2-Menfezin ullanışlı olması(açma-kapama kolaylığı) 
3- Menfezin fiyatının uygun olması 
4- Menfezin sararmaması (Menfez plastik kalitesi iyi değilse yer yer  sararmalar görünür çünkü banyo ve wc lerimiz malum nemlidir) 

Yukarıdaki gibi önemli noktalarla menfezi alırken yakından ilgileniriz. Ve aslında en çok yakındığımız noktalarda bunlar olur çünkü bu noktalar genelde metal menfezlerde yaşanır 

Plastik menfezlerde de yaşanan birkaç büyük sıkıntı 
1-Sararma 
2-Açma kapama mekanizmasının kırılması 
3-Kenarların çok çapaklı olması 
4-Banyo ve tuvaletlerimizde fayansımıza kendi parlaklığını - ışıltısını katamaması mat olması 
gibi sıralanabilir.


sizlere sunduğum bu üründe özellikle dikkatinizi çekeceğim konu ve konular 
yukarıda yazdığım metal ve pvc menfezde sıkıntı veren durumların bu üründe sıkıntı kaynağı olmamasıdır.

Günümüzde imalat  teknolojisinin gelişmesi sebebi ile plastik menfezler birçok nalbur ve yapı markette rafları doldurmakta, kullanım kolaylı ve montaj kolaylığı sayesinde tercih edilmektedir.

Plastik menfezlerin paslanma ve oksitlenmeye karşı metal menfezlere nazaran daha dayanıklı olmaları tercih sebebi olmalarını arttırmaktadır.

Açma kapama mekanizmalarındaki yenilikler eskiden meydana gelen kırılmaların önüne geçmekte ve kullanım kolaylığı sağlamaktadır.

Menfezlerin arkasında bulunan havalandırma gözenekleri hava sirkülasyonunu düzenlemekte hemde hamamböceği, kuş, fare ve bunun gibi evde görmek istemediğimiz birçok canlının içeriye girmesini engellemektedir.

Yeni tip menfezlerin artılarından biri ise montaj kolaylığıdır. Yeni tip yapışkanlı menfezler uygulama anını kabusa çevirmez. Montaj esnasında pense çivi, vida vs. gerektirmeden arka kısmında bulunan süper kuvvetli çift taraflı sünger yapışkan sayesinde rahatça fayans ya da duvara yapıştırılabilir.


Yapışkan bandın en büyük özelliği daha sonra nemden etkilenip herhangi bir kalkma yapmamasıdır.

Yeni tip menfezler görsel olarak diğer menfezlerden çok farklı ve pırıl pırıl bir beyazlığı olan, ve ön yüzünde açma-kapama mekanizması görünmeyen tiptedirler. Mekanizma kısmı arkada kalır ve görselliği bozmaz. Banya ve tuvaletlerinize güzel bir görünüm katar.

Menfez seçimi için evinizdeki mevcut pencerenin içten içe iç ölçüsünü ölçmeniz yeterli olacaktır. İhtiyaç duyduğunuz ve kullanmak istediğiniz ölçü şu şekilde hesaplanır.Boşluk ebatlarına enden ve boydan 2 cm ekliyoruz.

ÖRNEK: OLARAK BANYODAKİ PENCERENİZ 33*43 YADA AŞAĞISI İSE 35*45 ÖLÇÜ İDEAL OLACAKTIR .





5 Ekim 2015 Pazartesi

Mutfak evyesi satın alırken dikkat etmemiz gereken noktalar( Evye fiyatı ve kalitesi hakkında ipuçları bu yazımızda)

  Kaliteli evyeleri nasıl anlayabiliriz ve hangi marka evyeleri satın almalıyız?

             Piyasada çok fazla evye markası ve çeşidi bulunmaktadır. Maalesef fiyat rekabeti çok fazla olduğu için firmalar ürünlerinin kalitesinden ödün vermektedir. En yaygın yapılan kaliteden çalma methodları :

1) Ürünün malzemesini inceltme (Minimum 0.6 mm olması gereken evye kalınlığı, çoğu üründe 0.5 mm ve hatta 0.4 mm kalınlığa kadar düşürülmektedir. İnceltilen bu ürünler de kısa sürede şeklini kaybetmekte ve bozulmaktadır.) Bu da evye fiyatını ve kalitesini etkilemektedir.

2) Malzemenin hammaddesini değiştirme (Kaliteli evyelerde 304 kalite paslanmaz çelik kullanılmaktadır. Fakat evye fiyatlarını ucuzlatmak amacıyla 201 kalite, 202 kalite ve hatta normal sac kullanan firmalar vardır. 304 kalite paslanmaz malzeme ömür boyu paslanmazlık garantiliyken, diğer ürünler kısa sürede pas yapmaktadır. Ayrıca hijyenik olarak da çok sakıncalıdır bu tip ürünleri kullanmak.)

3) Evyelerin sifon ve diğer parçalarında kalitesiz malzemeler kullanmak (Evyelerin plastik parçaları hurda plastikten yapıyorlar, conta ve klipslerini incecik sactan yapıyorlar. Bu da evyelerin kısa sürede yerlerinden çıkmasına, su sızdırmasına ve diğer sorunlara yol açmaktadır.)


4)  Evyelerin işçiliklerine dikkat etmezler (Bunun sonucunda evyelerin görüntüleri çok daha kötü ve kalitesiz görünür, aynı zamanda su sızdırmaları da çok fazla görülür.)


5)  Kötü markalarda farklı sifon çeşitleri, kesme tahtaları, süzgeçler ve sepetler gibi evye aksesuarları bulunmaz. Bunlar genelde merdiven altı firmalar oldukları için bu tip ürünleri üretemezler.


6)  Son olarak kötü markalarda evye çeşitleri çok azdır, sadece çok satılan ürünleri üretirler.

Şimdi diyebilirsiniz ki , iyi diyorsun hoş diyorsun da evyenin kalitesini nasıl anlayacağız? Haklısınız işi bilmeyen biri için çok kolay bir işlem değil bakarak evyelerin kalitesini anlamak. Ben birkaç fikir vereyim, belki yardımcı olur.

1)  Öncelikle evyeyi mıknatısın kesinlikle tutmaması gerekiyor. Gerçi bu kesin bir çözüm değil kaliteyi anlamak için; çünkü 201 ve 202 düşük kaliteli evyeleri de tutmaz mıknatıs. O zaman şöyle diyebiliriz; mıknatıs tutuyorsa kesin olarak almayın, tutuyorsa diğer kontrol noktalarına geçin.

2)   Evyenin kalınlığına bakın, en az 0.6 mm kalınlıkta olması gerekiyor. Paranız varsa 0.8 mm kalınlıkta olanlar daha iyi olur. Yanınızda kumpas taşıyamayacağınıza göre, kalınlığına göz kararı bakabilirsiniz veya satıcıya sorabilirsiniz. Fakat satıcılar da genelde  kafalarından söyledikleri için çok güvenilir kaynaklar değildirler. Nasıl anlarsınız bilmem ama 0.5 mm ve daha düşük inceliklerdeki ürünleri almayın.

3) Evyelerin kıvrım yerlerine ve işçilik kalitesine bakın, kalitesiz evyeler kolaylıkla anlaşılabilir. Kaliteli evyeler kendini gösterecektir.

4)  Evyelerin markası da önemlidir, şu marka evyeler iyi malzeme üretirler : Kromevye, Franke, Blanco,  Dominox. Tabi başka markalar da vardır, fakat benim bildiklerim bunlar.

5) Markalar tanıdık değilse, kataloglarını isteyin ve evye modellerine bakın. Dandik firmalarda evye modeli sayısı 50 yi geçmezken, örneğin Kromevye'de sadece model sayısı olarak 125 değişik model vardır. Bunların polisajlı, dekorlu, ince dekorlu ve polisajlı modellerini sayarsak bu rakam 500 e çıkar. Bunların en az iki farklı kalınlığı olan da vardır ve rakam 1.000 lere ulaşır.

6)   Sifon çeşitleri, kesme tahtaları, süzgeçler ve sepetler gibi evye aksesuarlarının bulunup bulunmadığını kontrol edin. Kötü firmalarda bu tip aksesuar çeşitlerini bulamazsınız.

Bunlara dikkat ederseniz evye alımlarında hata yapmazsınız. Fakat sırf fiyata bakarak değerlendirme yapmamanızı tavsiye ederim. Bazı markalar sadece bilindik oldukları için çok fahiş fiyatlara ürün satmaktadırlar. İsim vermeyim ayıp olur ama çok bilindik bir markada 700-800 tl ye satılan bir modelin aynısı Kromevye‘de yarı fiyatına satılmaktadır. Önemli olan ürünün kalitesidir evyede, markası değil. Aşağıda Kromevye'den bazı modellerin resimlerini bulabilirsiniz. Bu ürünlerin hepsini kargo dahil olarak Fabrika yetkili bayisi olan www.evimdekipazar.com online evye satış sitesinden en uygun fiyatlarla satın alabilirsiniz.


Kromevye EC145D







30 Temmuz 2015 Perşembe

Casati Allegro Silikonlu Plastik Boya Hakkında Merak Ettikleriniz.






Bugün sizlere Türkiye'de büyük bir kullanıcı kitlesine sahip olan Casati firmasının çıkarmış olduğu yenilenen formülü sayesinde piyasadaki muadilleri ile rekabet edebilecek bir kalite'de olan  silikon katkılı akrilik emülsiyon esaslı, dekoratif ve koruyucu iç cephe boyası Casati Allegro Silikonlu Plastik Boya hakkında bilgi vereceğim. Daha önceleri kendi başına bir fabrika olan casati firması 2014 yılından itibaren Dyo Boya Fabrikaları A.Ş. bünyesine geçmiş olup Dyo Fabrikalarında üretilmektedir. Ürüne baktığımızda örtücülük özelliği öne çıkmakla birlikte kolay uygulanır, leke yapmaz, nefes alır bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Ürün Dyo Firması'nın hali hazırda satışını sürdürdüğü Dyo Dinamik Silikonlu İpekmat İç Cephe Boyası ürününe alternatif olarak piyasadaki diğer rakip firma boyalarına rekabet amacı ile üretilmiştir.

Piyasada satışta olan silikonlu iç cephe boyaları aşağıda listelenmiştir.

Marshall İpeksi Mat Silikonlu İç Cephe Boyası
Marshall Özel Mat Silikonlu İç Cephe Boyası
Filli Boya Alphinasilan İpeksi Mat İç Cephe Boyası
Filli Boya  Alpina Max Silikonlu İç Cephe Boyası
Fawori Silikonlu İpek İç Cephe Boyası
Fawori Silikonlu Mat iç Cephe Boyası.

Casati Allegro Silikonlu Plastik Boya kullanım alanları  arasında beton, sıva, macun, alçı vb. mineral yapı elemanlarının iç yüzeyleri yer almakta

Casati Allegro Silikonlu Plastik Boya  kullanım öncesinde orijinal kutusunda homojen (iyice) karıştırılmalıdır. Boyanacak yüzey temiz, tozsuz, kuru olmalıdır. Astarlama işleminden sonra sonkat boya 2 veya 3 kat halinde uygulanabilir. Uygulama katları arasında en az 6 saat beklenmelidir. +5°C'nin altında uygulama yapılmaması tavsiye edilmektedir.
   
Casati Allegro Silikonlu Plastik Boya kullanımında sarfiyat miktarı yüzeyin emiciliğine,tatbikat kalınlığına,kullanılan astara göre değişebilmektedir. Ürün orijinal ambalajında güneş ve dondan korunarak saklanmalıdır.

Casati Allegro Silikonlu Plastik Boya  TS 5808/2006 "G" standardına sahiptir.

Ambalaj Tipleri   3,5 Kg / 10 Kg / 20 Kg
  
S2 Çocukların ulaşabileceği yerden uzak tutunuz.
S7 Ağzı sıkı kapalı kapta koruyunuz.    
S26 Göz ile temasında bol su ile yıkayınız ve doktora başvurunuz.


16 Temmuz 2015 Perşembe

Dekoratif Isı, Ses Yalıtım Sıvası Canlı Sıva Hakkında Merak Ettikleriniz Bu Yazımızda






Canlı sıva (Islak duvar kağıdı) olarak isimlendirdiğimiz ürünümüz, oldukça fazla özelliği bir arada barındıran çok özel bir iç cephe dekorasyon ve yalıtım malzemesidir. Görsel olarak oldukça şık,sınırsız renk kombinasyonu yaratabileceğiniz, evinizdeki, ofisinizdeki mobilya, perde, halı vs. kombinasyonuna en uyumlu deseni bulabileceğiniz, duvar kağıdı ile kıyaslandığında artısı çok olan alternatif bir üründür.

Canlı Sıvanın Özellikleri

Canlı Sıva  2.5 - 3 mm kalınlıkta uygulanıp duvar ile iç hava temasını keserek (aynı zamanda nefes alır ) sıcak yada soğuk havayı çok daha uzun süre muhafaza ederek işlev görür . Dünya üzerindeki en yüksek ısı yalıtımı sağlayan madde HAVA'dır. Canlı sıvanın içeriğindeki ana hammadde olan polistrende cm3 başına 6 milyar hava dolu gözenek vardır ve yapısının % 98 i havadır. Canlı sıva yalıtım özeliğini bu şekilde sağlamaktadır. Tavan dahil uygulandığında %50 ısı yalıtımı sağlar.

Özel dokusu sayesindeki ses akustiği ile birlikte % 35 ses yalıtımı sağlar. Aynı zamanda dekoratif olma özelliğinden dolayı konferans salonları, okullar, sinema vb. sosyal mekanlarda çok talep görmektedir.

Ürünün tüm modelleri simlidir ve çok şık mekanlar yaratır. Her türlü ortamda uyum sağlar ve görselliği mükemmeldir.

Ürün duvara uygulandığında mikron seviyedeki dokusu sayesinde nefes alır . Uygulama esnasında yada sonrasında hiçbir koku yoktur. Rahatsız etmeden uygulanır ve kullanılır. Ürün sadece su ile karıstırılarak şeffaf mala ile uygulanır. Uygulama alanının durumuna göre astar uygulaması yapabilirsiniz. 

Duvara uyguladığınız canlı sıvanın, mobilya çarpması vs. zarar görmesi durumunda , o bölge sprey su ile ıslatılarak iyice yumusatılır ve plastık mala yada elle düzeltilir. Baska işlem gerektirmez. 

Ürünün yumusak dokusu sayesınde elektrık süpürgesi ile temizlenebilme özelliğine sahiptir. Antisitatik özelliği sayesinde toz tutmaz .

Canlı sıva , en az 10 yıl boyunca boya badana gerektirmeden kullanabileceğiniz mekanlar oluşturur ve aynı zamanda taşınabilir özelliği sayesinde taşınsanız bile su ile duvardan söküp yeniden uygulayabilirsiniz, dolayısıyla çok ekonomiktir .

Asbest , silis v.b kanserojen maddeler içermez. Alerjen değildir. Sağlıklı bir üründür. Yumuşak dokusu sayesinde ( özellikle küçük çocuklar için) yaralanmalara karşı koruma sağlar .

Türkiyenin Tübitak onaylı İlk dekoratif yalıtım ve canlı sıvasıdır.

Isı ve ses yalıtımı yapan, yanmaz, onarılabilir,

taşınabilir, antibakteriyel, içinde kimyasal malzeme barındırmayan

kokusuz, uzun ömürlü, ortamı böcek ve sinekten koruyan bir üründür.

Canlı sıva bir kabın içerisinde 10 Lt su ile el veya karıştırıcı yardımı ile karıştırılır, 30 dak dinlendirilir. 

Kokusuz ve su bazlı olup insan sağlığına zarar verecek hiçbir katkı maddesi içermemektedir.Plastik veya şeffaf mala ile duvar,tavan, cam, tuğla metal plastik, tahta kumaş, alçıpan, kağıt gibi vb her türlü düz, pürüzlü, girintili, çıkıntılı, mat kaygan zemine rahatlıkla uygulanmaktadır.

Herkesin kolayca uygulayabileceği bir üründür. Uygulandığı zemindeki her türlü kusuru, görsel çirkinlikleri kapatmaktadır. 2 mm kalınlığında uygulanmasını önermekteyiz. ürün farklı kalınlıklarda yüzeye uygulansa bile kuruduğunda homojen şekilde aynı seviyeye gelmektedir. Duvara uygulandıktan sonra oda sıcaklığında ortamdaki neme bağlı olarak yaklaşık 40 saatte kurumaktadır. Yaz aylarında bu süre 12 saate kadar düşmektedir. 

Ürün uygulandıktan sonra tam kuruyana kadar üzerinde düzeltmeler yapılabildiği gibi kolayca sökülüp tekrar uygulanabilir. Paket açılmadan istenildiği kadar saklanabilir. Sulandırılmış ürün ise hava almayacak bir kap içerisinde saklanarak istenildiği zaman tekrar kullanılabilir. ürün çeşidine ve duvar yapısına bağlı olarak 4 ile 6 m2 arası yüzeyi kaplamaktadır. Uygulamaya başlamadan önce duvarın yapısı iyi bilinmelidir. Duvar pis ise mutlaka temizlenmelidir. Uygulanacak bina eski ise veya duvarın eski rengi çok koyu ise ürünün arkasında fon oluşturmaması için yüzeye uygun astar sürülerek yüzey altındaki pislik ve paslı boruların oluşturabileceği kusma önlenmelidir. 




ISI YALITIMI

SES YALITIMI

DEKORATİF

NEFES ALMA

ALEV ALMAZLIK

DÜŞÜK MALİYET

ENERJİ TASARRUFU

RUTUBET ÖNLEME

KOLAY TEMİZLENEBİLME

UZUN ÖMÜR

YUMUŞAK DOKU

GENİŞ UYGULAMA ALANI

SU BAZLI VE KOKUSUZ

KOLAY UYGULANABİLME

ÇEVRE DOSTU

ZENGİN RENK VE DESEN SEÇENEĞİ





ÜRÜN 1 PAKETTİR.1 PAKET 4-6 M2 ALAN KAPLAMAKTADIR.

BU ORAN YÜZEYİN DÜZGÜNLÜĞÜNE GÖRE

DEĞİŞKENLİK GÖSTEREBİLİR: