Merhaba bugünkü yazımızda son yıllarda Dünya'da ve Türkiye'de bina ve konutların yalıtımında adını sıkça duymaya başladığımız ısı yalıtım boyaları ve bu boyaların diğer yalıtım sistemlerine göre avantajları hakkında konuşacağız.
Isı yalıtım boyaları başka bir deyişle "reflekte boya ve kaplama malzemeleri" hakkında birçok doğru ve yanlış bilgi mevcut.Bu yazımızda bu konuları aydınlatmaya çalışacağız .
Öncelikle şu soruyu cevaplayalım. Isı yalıtım boyaları enerji tasarrufu sağlar mı? Evet sağlar. Ama nasıl yapar bu işi? İnsanlarımızın yaptığı en büyük hata, bu tarz ürünlerin performansının değerlendirirken lambda değerini esas almalarıdır. Bu son derece yanıltıcı ve yanlış bir yaklaşımdır. Bir başka deyişle uzunluğu litre ile ölçmeye benzer. Sebebi ise reflekte ürünlerin performans değerleri BTU ve "R" (reflectivity) katsayılarıyla belirlenir. Lamda diye tabir edilen ısı iletkenlik katsayısı belirli bir kalınlığa sahip (mantolama, taşyünü vs...) malzemeler için kullanılmaktadır. Bu tür malzemeler kondüksiyon yoluyla gerçekleşen ısı transferini durdurmak için tasarlanmıştır. Radyan (hava yoluyla yayılan - güneş ışınları gibi) ısıya karşı ise hiçbir etki gösterememektedir.
Bununla birlikte, hava yoluyla yayılan ısının (ışınlar) yalıtılması içinse kalın malzemeden ziyade nitelikli malzemelere ihtiyaç vardır. Kalınlığı olan malzemeleri, binaya hiç bir reflekte katman uygulanmadığı takdirde son çare olarak devreye giren malzemelerdir. Kısaca güneşin en baştan elimine edilebilecek ışınlarına karşı hiç bir şey yapmamaktadır.
Örnek verecek olursak arabaların ön camına koyulan aluminyum koruyucular veya yazın kullandığımız güneş kremleri güneş enerjisini kırmak veya elimine etmek için malzemenin kalınlığından ziyade niteliğinin daha önemli olduğunu kanıtlamaktadır.
İlave olarak, her malzeme reflekte ısı yalıtımında tabi ki kullanılmaz. Özellikle Türkiye´de üretim yapan ve ürünlerinin içeriğini dahi açıklayamayan bir çok firma bulunmaktadır. Bu firmalar kulaktan dolma bilgilerle, tüccar usulü iş yapmakta fakat ürünlerinin çalışma prensibi açıklarken zorluk çekmektedir.
Seramik teknolojisi çok köklü ve derin bir teknolojidir. Sadece benim bilgim dahilinde olan yaklaşık 14 farklı seramik bulunmaktadır. Bu malzemeler arasında otomobil frenlerinin üretiminde kullanılanda var son derece keskin seramik bıçakların üretimine kullanılanda da.
Reflekte seramik ise tamamen ayrı bir bir konudur. Seramik mikroseramik küreciklerin yansıtıcı özelliğe sahip olması için mutlaka bir solüsyonla kaplı olması gerekmektedir. Bu solüsyon mikroseramik küreciklere aşırı parlaklık ve direnç kazandırmaktadır. Böylece seramik reçine ile (boya, astar veya kaplama malzemesi) karıştığında gözle görülemez yapıda fakat üzerine radyan ısı geldiğinde ise bu ısıyı geri yansıtacak yapıya girmektedir.İşte piyasadaki ürünlerin ısı yalıtımı dereceleri içlerinde kullanılan bu seramik küreciklerin kalitesine göre değişmektedir. Piyasada birçok ısı yalıtım boyası bulunmaktadır.
Bunlardan en revaçta olanları bugünlerde adını ençok duyduğumuz Isonem ile Dry Fix firmasının üretmiş olduğu ısı yalıtım boyalarıdır.( kaplamaları) . Piyasada ısı yalıtımlı boya ürettiğini idia eden firmaların hemen hemen hepsi ürünü "Nasa Teknolojisi ile Üretilen Boya" olarak pazarlamaktadır.
Bu ürünlere genel olarak baktığımızda şöyle bir farklılık görülmektedir. Isonem firmasının üretmiş olduğu Isonem Thermal Paınt ürünü 18 Lt ambalajda satılmakta ve bu ürünler yaklaşık 18 m2 alan boyanabilmekte ya da yalıtılmaktadır. DryFix firmasının üretmiş olduğu Dryfix Thermal 100 ürünü de 18 Lt ambalajda satılmakta ve 18 m2 alan yapmaktadır. Dryfix firmasının ürünü fiyat/fayda oranlarına baktığımızda oldukça avantajlıdır.
Isonem ve Dryfix firmaları arasındaki bir diğer farklılık ise ürün çeşitliliğinde göze çarpmaktadır.
Dryfix firması thermal uygulamalar için özel bir ısı yalıtım astarı olan Dryfix Thermal Primer ürününü tüketiciye sunarak bir farklılık yaratmaktadır.
Olmak üzere tavan, iç cephe ve dış cephe yüzeyleri için farklı ürünler kullanılmakta ve bu ürünlerin yüzeylere göre özellikleri modifiye edilmiş durumdadır. Isonem firmasında ise Thermal Paint ürününün 10 Lt lik ambalajının olması bir avantaj olarak firmaya yansımaktadır.
Peki bu ısı yalıtımlı boyalar nasıl ısı yalıtımı yapmaktadır. Şimdi biraz bu konuya değinelim.
Fizik kanunları gereği hava her zaman sıcak bölgeden soğuk bölgeye doğru hareket eder (yazın dış cepheden iç cepheye, kışınsa tam tersi şekilde)
Tipik bir kış mevsiminde güneş ışınları hiç bir zaman bir evi tamamen ısıtacak açıda ve yoğunlukta yeryüzüne düşmez. Havaların soğuk olmasının temel nedenlerinden biri de budur.
Kışın asıl olarak yapılmak istenen, evin içerisindeki sıcak havanın dışarı kaçmasını önlemektir. Fakat bunun mantolama vs. malzemelerle çözülmesi neredeyse imkansızdır. Nedeni ise mantolamanın dış cepheye uygulanıyor olmasıdır.
Kışın evinizi ısıtmak için kaloriferi açtığınızda ilk gerçekleşen duvarların ısıyı abzorbe etmeye başlamasıdır. Tipik bir betonarme yapıda bu çok yüksek derecede ısı kaybı demektir. Çünkü bu malzemelerinin ısıyı emebilme oranları çok yüksektir. Bu da kat sakinleri için enerji kaybı demektir.
Dış cepheden uygulanan yalıtım malzemelerinin devreye girmesi için önce bina duvarlarının ısıyı son kapasitelerine kadar emmesi daha sonrada dış cephedeki mantolama malzemesine iletmesi gerekmektedir. Buradaki asıl sorun ise bu malzemelerin ısıyı tekrardan iç cepheye veremiyor olmasıdır.
Kış aylarında yapılacak en iyi uygulama iç cephede uygulanacak reflekte ısı yalıtım boyalarıdır.Bu boyalar duvarın ya da tavanın üzerine uygulandığı için üzerine gelen ısıyı daha duvara nüfuz etmeden geri yansıtacak ve iç cephedeki sıcak havanın dışarıya kaçmasını önemli ölçüde engelleyecektir.
Isı yalıtım ürünleri reflektif ve batt (kütlesel) olmak üzere ayrılırlar. Taşyünü vs. malzemeler doğru kullanıldıkları alanlarda fayda sağlarlar, fakat bu fayda ancak bina duvarları ısıyı içerisine emdikten, yani o ısı kaybı yaşandıktan sonra sağlanır.
Isıyı bir alanda tutmanın ilk yolu geldiği yöne doğru reflekte(yansıtmaktır) etmektir. Eğer bu yapılmamışsa o zaman kalın malzemelerle bu ısı duvara yakın bir alanda hapsedilmeye çalışılabilir (tas yünü gibi).
Bilindiği gibi ısı transferi 3 şekilde gerçekleşir.
1. İletim (kondüksiyon). Isı bir cismin yüzeyine temas ettiğinde, cismin bünyesinde birbiriyle temasta olan moleküller vasıtası ile ısı transferi gerçekleşir.
2. Işınım (Radyasyon). Isı ,elektromagnetik dalgalar vasıtasıyla iletilir (transfer). Önünde bazı maddeler bulunduğunda bir kısmı geçer bir kısmı abzorblanır (yansır). Örneğin; soba ısı radyasyon yoluyla önündeki cisme iletilir.
3.Taşınım (konveksiyon). Hareketli bir ortam varsa bu hareketlilikle ısı transferi olur.
Mantolama uygulaması öncelikle dışarıdaki soğuğu ve yazında sıcağı içeriye aynı zamanda içerideki ısıyı dışarıya iletimini engellemek amacıyla yapılır.
Yukarıdaki ısı transferlerinden binaların en fazla maruz kaldığı kondüksiyon ve radyasyon dur.
Burada insanların gözden kaçırdığı konu, ısının ne tür olduğu, bu ısının binanın üzerine nasıl etki yaptığıdır.
Başka bir deyişle ateşte, güneşte sıcaklık yayar. Gel gelelim yangın yalıtımı ve ısı yalıtımı tamamen farklı konulardır.
Piyasada mantolama dışarıdaki soğugu geçirmez diye bilinen genel bir belirsizlik vardır.Soğuğun yalıtılması diye bir konu zaten teknik olarak mümkün değildir. Fizik kanunları gereği her zaman sıcak hava hareket eder. Sizin kışın evinizin soğumasının sebebi evin içerisindeki sıcağın dışarı çıkmasıdır, dışarıdaki soğuğun içeri girmesi değil.
Bu sebeple, ısı kaynaktan çıktıktan sonra (daha radyan haldeyken - yani hava yoluyla yayılıyor iken) bunu durdurmak en mantıklı ve etkili çözümdür.
Fakat bu yapılamazsa, o zaman duvar yüzeylerinde biriken ısı dış cepheye kondüksiyon yoluyla iletilmeye (sızmaya) başlar. Bu aşamada da evin dış cephesindeki mantolama devreye girer ama bu işlem ısı bir kere duvarlar tarafından emilip kaybedildikten sonra olur. Yani sıcaklık evin içerisinden çıkar, duvarlar tarafından emilir ve tam dış cepheye sızacak iken mantolama buna karşı koyar. Fakat bunun dezavantajı şudur, o aşamada ısının dışarı çıkmasını engelleyen mantolama malzemesi bu sıcaklığı tekrar iç cepheye veremez. Sadece içerisinde hapsedebilir, bunun da kat sakinlerine bir faydası olmaz.
Buna örnek olarak içinde binlerce su olan bir havuzun altından delik açıp oradan çıkan suya rağmen içeriye su dökmeye çalışmak gibidir.
İster reflektif ister kütlesel (batt) olsun hiç bir yalıtım ürünü 100% performans sağlamaz. Böyle bir teknoloji henüz halka sunulmamıştır. Halkımızın sürekli olarak düştüğü hata "ben bir ürün alayım bu ürün her şeyi yapsın" mantığıdır. O yüzden tüketiciler sürekli olarak para harcamakta fakat istedikleri sonuca bir türlü ulaşamamaktadır.
Doğru reflekte malzemeyi ( ısı yalıtımlı tavan boyası) tavanlarınıza uyguladığınızda, evin içerisindeki sıcaklığın cok büyük bir bölümünün yine tavanlardan kaçmasını engellemiş olursunuz. Bu ilk aşamada yapabileceğiniz en mantıklı uygulamadır.
Reflekte ( ısı yalıtım boyaları) malzemelerle engellenemeyen ısı ise yine duvarlar tarafından emilecektir (bunun çaresi ne yazık ki yok) bu yansıtılamayan ısı önce duvarlar tarafından abzorbe edilecek daha sonra ise evin dış cephesine iletilecektir. İste bu aşamada sizin evinizde taşyünü veya mantolama varsa, ısı yalıtım boyasının yansıtamadığı ısı kaybının atmosfere geçişini yavaşlatacak böylece ısı yalıtım boyasına yardımcı olacaktır. Yani malzemelerden bir tanesi ısı daha radyan haldeyken onu yansıtarak yalıtım yapacak, diğeri ise yansıtılamayan ısı konduksiyon yoluyla iletime geçtiğinde ona mümkün olduğunca karşı koyacaktır. Gel gelelim iki ürünün çalışması için birbirlerine ihtiyaçları yoktur. Bireysel olarak kullanıldıklarında da işe yararlar fakat ısı yalıtım boyaları( thermal paint) ısıyı kayıp yaşanmadan önce, kalın malzemeler ise iç cephedeki ısı duvarlar tarafından emildikten sonra işe yarar. Bu durumun artı ve eksilerini yukarıda belirttim.
Geleneksel yöntemlerle içeriden izolasyon yapmak pahalı olmasının yanı sıra neredeyse imkansızdır. Bir binanın iç cephe duvarlarını ne mantolama ne de taşyünüyle kaplamanız mümkün olmaz. Hem sağlık açısından çok tehlikeli, hem odaların m2 sini azaltan hemde yakın zamanda problem çıkartma ihtimali çok yüksek olan bir uygulama olur.
Evin içerisindeki eşyaların kondüksiyon etkisine bir sey yapmak mümkün değildir. Burada tek kontrol edilebilecek unsur duvar ve tavanlardır.
Isı yalıtım boyalarının yalıtım yüzdeleri tamamen kullanılan ham maddenin yansıtma oranı ile alakalıdır, ve bu gerçekten yüksek bir teknoloji gerektirir. Türkiye piyasasında son derece berbat kalitedeki ürünler dahi "%50 yalıtım yapıyor" ibaresiyle satılmaktadır. Böyle bir firma görürseniz arkanıza dahi bakmadan uzaklaşın. çünkü bu teknik olarak mümkün olmayan bir şeydir.
Yansıtma prensipli ürünlerde (orjinal teknolojiden bahsediyorum) sağlanacak tasarruf %20 ile %38-40 arasında değişmektedir. Bu rakamlar, ürünlerin kullanım kolaylığı ve iç cephede başka bir alternatifin olmadığı düşünüldüğünde son derece tatminkar kalmaktadır. Bu rakamlar neye göre degişir derseniz, ürünün kaç komponent ve kaç kat uygulandığına göre değişmektedir.
Isı yalıtımlı boyalardan en fazla faydayı dört duvara ve tavana aynı anda uyguladığınız zaman alırsınız. Aksi takdirde uygulama yapılmayan duvar veya tavan daha yüksek bir ısı penetrasyonuna maruz kalacaktır.
Evet son olarakta İç cephede, kalın bir malzemeyi duvara uyguladığınız zaman su durumları göz önünde bulundurmanızda fayda var.
1. Uygulama yapılan duvar üzerinden odayı küçülüyorsunuz.
2. Hava solunan odada yüksek miktarda tutkal (veya başka bir kimyasal) kullanmak durumundasınız.
3. Her ne kadar üzerini duvar kağıdı ve boya ile kaplasanız dahi bu duvarların üzerine bir şey aşamassınız.
4. Kaplanan plakanın zarar görmesi durumunda, oluşacak kötü görünüm için tamirat yapmak durumundasınız.
5. Her şeyden en önemlisi, evde bir yangın çıkması durumunda olacakları sanırım söylememe gerek yok.
En yanmaz denilen malzemeye dahi ateş tutmayı deneyiniz. Bu malzemeler hem petrol bazlı olduğu için inanılmaz bir şekilde tutuşurlar, hemde yandıkça zehirli gaz salınımı yaparlar.
Evet yukarıda ısı yalıtım boyaları ile ilgili vermiş olduğum bilgiler umarım faydalı olmuştur. Bir dahaki yazıda görüşmek üzere.